ğnsana yardımcı olan yahut yardımı beklenen kimseye, güvenilen mal ve dünyalığa, ertelenmiş ve unutulmuş işe; ev dışına, şehre, yakındaki yahut uzaktaki yola; Bel kırılması korku ve üzüntüye yahut öğle namazını ihmal etmeye, Sırtı iyi görmek yeni elbiseyye, aile ve dostlarından güç almaya, ilme ve çocuğa, Dostunun sırtını görmek, onun kendisinden nefret etmesine, düşman sırtı düşmana galip gelmeye, Yaşlı kadın sırtı görmek, dünyanın kendisinden sırt çevirmesine, genç kadın sırtı görmlek dünyanın kendisine meyletmesine ya da geciken bir haberi beklemeye, Sırtını -yahut arka tarafındaki diğer organları- görmek yaşlılığa, Sırtın ağrıdan dolayı bükülmesi durumunun bozulmasına ve yoksulluğa, Sırtının ağrıdığını görmek güvendiği birinin hapsedilmesine, Sırtında gördüğü ağır yük, kişinin büyük bir borç altına girmesine yahut kötü komşuya, hataya, kedere ve günaha; Belinin kırıldığını görmek güç ve kuvvetini yitirmeye; kendinin , hizmetinde olanın vefatına, Sırta yüklenen tabut, ve diğer eşya borca, Sırtına odun yüklenmek gıybet ve kovculuk yapmaya, Hastanın belinin kırılması kendisine yardım edenin durumunun kötüleşmesine yahut ölmesine; Sırtında ağır yük görmek geçimi sıkıntısına delalet eder. (Ayrıca Bakınız; Kambur.)